Navbar On/Off Fuattan...: aSosyal değilim, eSosyalim!

9 Ocak 2011 Pazar

aSosyal değilim, eSosyalim!

Geçen yıllarda bir makale okumuştum. İnternet kişiliği hakkında yazar çok güzel tespitlerde bulunmuş. Şöyle diyordu :

"Yüzü beneklerden geçilmeyen, şişman, bakımsız bir bayanın kendini chat ortamlarında Britney Spears gibi tarif etmesi ve öyle olduğunu uman bir sürü erkeği etrafında döndürmesi, sanal aleme olan bağımlılığını gün-be-gün artıracak, gerçek karakterini, fiziğini unutup sanal kişiliğini geliştirecek ve bir gün aynanın karşısına geçip kendi gerçekleriyle yüzleşince psikolojikman çöküp gerçek hayatta ayaklarının üzerinde duramaz hale gelecektir."

Yazarın kim olduğunu hatırlayamadım. Yaşlı bir kimseydi. İnternet dönemini kıl payı atlatmış, dönemimizi farklı açıdan yorumlayacak bir kişi. İnternet neslinin yaşlanmış hali gelecekte nasıl bir görüş belirtir bilemiycem fakat elimizde bulunan bu görüşün doğruluğuna saygı duymak gerek. Belki de "Aman, bilgisayar kullanmasını bile bilmeyen bir kişi internet dünyasından ne anlar!" gibi tepki verenlerimiz olacaktır. George Chapma'nın bir sözü aklıma geldi. Derki: "Gençler ihtiyarların aptal olduğunu sanırlar ama ihtiyarlar gençlerin aptal olduğunu bilirler." Bu söze teslim oluyorum. Üzerine yorum yapmayacağım :)


Çeşitli sosyal ağlarda arkadaş sayımızı yüzlerce kişiye ulaştırıyoruz. Kimisinin 1000 arkadaşa bile ulaştığını gördüm. Yazıyla BİN adet arkadaş yahu.. Kendine FAN sayfası kursun, profil amacından sapmış zaten.. Facebookta ki duvarı şelale gibi güncellemeler akıyordur diye düşünüyorum . Ne bileyim seçimlerde kafadan o mahallenin muhtarı yani.. Bakalım öldüğünde cenazesinde kaç kişi saf tutacak :) Artık İmam Efendi meftada aradığı ilgiyi bulamayınca Facebooktaki duvarından canlı yayın bağlantıya geçer "Nasıl Bilirdiniz?" diye yazar, arkadaşları da LIKE(Beğen) butonuna basarlar.





Ünlü asparagas haber sitesi Zaytungda bir son dakika haberi yayınlanmıştı. "Twitter'daki takipçi sayısı 70 bini bulan gazeteci Cüneyt Özdemir'e tatilini yaptığı Uludağ'da vahiy geldi" :)) Ne kadar manidar, güzel bir espri...

İnterneti özellkle biz Türkler çok sever. Ama nasıl bir internet kullanımı.. MSN, Sosyal ağlar, Video Paylaşım siteleri, XXX siteler gibi sadece verilen ürünü tüketmeleri gerekir. Yani birilerinin birşey yapmasını umut eden bir toplumuz. Biri bir video çeksin izleyelim, Birkaç cümleyi geçmeyen espriyi patlatsın gülelim, oyun çıkarsınlar eğlenelim, müzik çıkarsınlar kopalım... Ya SEN?

Niye biz üretmiyoruz? Niye kendi yeteneklerimizi sergilemiyoruz? Yeteneksiz değildir kimse, herkezin bir mesleği vardır. Öğrenci, doktor, çaycı, hademe ... niye tecrübelerinizi paylaşmıyorsunuz? Yazmıyoruz, okumayı da sevmiyoruz aynı zamanda.

Bakın ben bu yazıyı yazdım fakat endişeliyim, bu satıra kadar okumaya dayanabilen arkadaşlarım olacak mı acaba. Eğer olmuşsa kendisini bu söylediklerimin dışında bırakıyorum, ama bir şeyler üretip paylaşması şartıyla :) Aynı zamanda..


Teşekkür ediyorum...


1 kişi titretti:

Tolga dedi ki...

Bnde kendim ve dünya için yararlı birşey yapmak istiyorum ama fikir yok .. :/ Blog yazmaya başlıyıcam en kısa sürede inşallah.