Navbar On/Off Fuattan...: Türkiyenin Eurovisiona Yüksek Sadakati

26 Şubat 2011 Cumartesi

Türkiyenin Eurovisiona Yüksek Sadakati

Ya biz eurovisionu unuttuk :)


Halbisem ben ne kadar da meraklıyım şu yarışmaya. Şaka maka 12 yıldır falan takip ediyorum. Genelde Mayısın son haftası olur final. O gece TVye kilitlenirim. "...aaaaand 12 points goes to Turkie!" cümlesini duymak için varım yoğum herşeyim gibi olurum.

Türkiyede  ben gibi zaten pek bi önemser bu yarışmayı :) Ciddi yatırımlar ve ciddi sanatçılarla iddialı eserler ortaya çıkarır ki son yıllarda derece almıştır hep. Ezeli rakip Yunanistanında bu vesileylen müzik sektörünüde ilerlediği şukela bir durumdur. Amerika, İngiltere gibi dünya müziğine yön veren ülkelerde artık liseler arası şarkı yarışmasından kopan gelen gençleri mi koyuyorlar napıyorlarsa bi yerleriyle giriyorlar yarışmaya. Ciddiyetsiz bi dalgaya alma durumu.. Zaten müzikten ziyade politik güçlerin çarpışmasıda söz konusu. Eurovision ile global ilişkileride tartmış oluyoruz bir nevi. Özellikle komşuların ilişkileri karşılıklı kaçar puan olmuş, o yıl kim daha fazla maddi imtiyazlar sağlamış, kim daha fazla düşman edinmiş kalp gözünüzle müzik kulağınız eşliğinde algılayabiliyosunuz :) Valla Kıbrıs sorunu, Ermeni Sorununları hakkındaki gelişmelere bile bu şarkı yarışması ile doğru çıkarımlarda bulunabilirsiniz :))



Neyse.. Düsseldorf, Almanya da bu yıl 56. düzenlenecek yarışmaya Yüksek Sadakat adlı grubumuz "Live It Up" ile girecek. Dibine kadar yaşamak gibi bi mana sezinledim ben bundan :) Şarkı arasında "Life is Beaitiful" sözlerine baskı yapılır. Çocuklar kadar mutlu bir imaj sergileyen , ne bileyim ortada polyanna  çevresinde teletabilerle el ele tutuaşarak çayır çimende söylenecek bir -12 yaş şarkısı gibi geldi :) Eloktro gitarla kandıramadılar beni anlıcanız.  Defalarca dinledim tabiki şarkıyı, arada beyni kaçamak avlayan melodiler gömmüşler. Şarkıda gevşek bir ritmi var,  şöyle ki   yüksek - orta - orta - yüksek- orta  >> orta - yüksek-orta-orta- düşük.  Zaten kompleks bir güftesi yok.  Gerekte yok zaten melodi önemli. O gürültüde milletin bi b.k anlayacağıda yok zaten :))


Live It Up

.. give yourself a break come on live it up
drawing know it now mad to live me on
… there is no turn around
to times I feel
I feel a man alone
to lets your next to mine
Heeey
Some to live it up my friend
I say my friend life is beautiful.

Yarışmaya böyle bir çalışmayla katiliciyz. Benim kriterlerime göre umut vadeden bir çalışma değil. Benim  kriterlerim :) Bak bak bak.. bide standartlar oluşturmuşum boyuma posuma bakmadan :)) Ama size uzun yıllardır takipçisi olduğum Eurovisonda nasıl derece yapılır naçizane görüşlerimi belirteyim:

Eurovision size gösterinizi yapmanız için 3 dk sunar. Bi kere şarkıya marjinal bir melodi bulunmalı. Hani cep telefonlarına melodi olarak moda olacak türden. En önemlisi de bu zaten.. Girişe yüksek tonda girmenin hiç bir manası yok. Çünkü hangi sırada çıkacağınızı bilemezsiniz. Kuraya bağlı. İzleyicilerin beyni yorulmuş olabilir. Dingin bir giriş olmalı. Efektlerden arındırılmış.. ilk 30 saniye nakarata gelinceye kadar.  Nakarat kısmı kısa cümlelerden oluşmalı ve akılda kalıcı olmalı.. münkünse ilk söylenim sadece şarkıcı, ikinci söylenimi koro halinde.. Nakarat aşamasında sahneye dansçılar çıkmalı, tabiki seksi bayan dansçılar :) Serdar Ortaç taktiği ;) Kostümler ise türk kültürünün modern çizgilerini yansıtan elbiseler olmalı. Kareografi bu aşamada gönülleri fethetmelidir ki şarkı doruk noktasına çıkmış olması gerekir. Işık efektleriyle de bu heycanı düşürmemek için 1- 2 dk arası bu tempo devam etmeli. 2. ve 2,5 dk arasında ritm yavaşlamalı ve şarkının temelini oluşturan melodi tek kalmalı. Dansçılar mola durumuna geçip sadece şarkıcı dans gösterisini yapmalı. 2.5 dakikada nakarata tekrar giriş yapılmalı ve seyirciye bir süpriz sunulmalı.  Bu süprizi bir maskot veya hayal kahramanı vb. şarkıya uygun bir aksiyon ile şenlendirilmeli. Türk kültürüne özgü bir harmonide yapılabilir.  3. dk ya girerken akıllarda kalan bir etkiyle muhteşem bir bitişi gidilmeli. Bu bitişte sahnede bulunan her canlı bütün gösteri objeleriyle etkileşimli halde olunmalı. Şarkının ritmi en yüksek seviyesindeyken vakit dolduğunda güzel bir şekil yaparaktan gösteri sonlanmalı. Olay budur gençler :)) Ben organizatör olsam böyle yapardım. Ha bir de o anda Türkiyenin Dünya politikası 10 numero olmalı :) Ondan sonra gelsin birincilikler...

Öyleki arkadaşlar Türkiye bu şarkıyla, bu politik durumla, bu grupla 8. olur diyorum. Tecrübelerime dayanaraktan. Bu tecrübe dağarcığımın bi lejandını veriym size, anılarımız depreşsin (2003 ten itibaren..)

2003 - Sertab Erener - Everyway That I Can    : 1. olduk   (izle)  (1. kim oldu peki?)
2004 - Athena - For Real                                 : 4. olduk   (izle)  (1. kim oldu peki?)
2005 - Gülseren - Rimi Rimi Ley                      : 13. olduk  (izle)  (1. kim oldu peki?)
2006 - Sibel Tüzün - Superstar                        : 11. olduk  (izle)  (1. kim oldu peki?)
2007 - Kenan Dogulu - Shake it up Shekerim   : 4.olduk     (izle)  (1. kim oldu peki?)
2008 - Mor ve Ötesi - Deli                               : 7. olduk    (izle)  (1. kim oldu peki?)
2009 -  Hadise - Düm tek tek                          : 4. olduk    (izle)  (1. kim oldu peki?)
2010 -  maNga - We Could Be The Same         : 2. olduk    (izle)  (1. kim oldu peki?)
2011 - Yüksek Sadakat - Live It Up                 : ???????      (izle


Hayırlısı diyelim. :)) Sizin görüşlerinizde önemli tabi... Ne dersiniz?

1 kişi titretti:

tommytrend dedi ki...

çok başarısız bence verdiğin kriterler oldukça mantıklı ve hiçbirine uymuyor ne yazık ki